Aynada aldığımız her bir kiloyu fark ettiğimizde ne düşünürüz? Ben akşam bir hap yutsam da, sabah kalktığımda hepsi uçsa diye düşünürüm; çünkü diyet düşüncesi bile artık içimi kaldırıyor. Zaten ver ver, sonra geri al bıktı bünye benden; isyan ediyor artık…
Ben bu durumda “Ne yapsam peki?” diye düşünürken, sağolsun Hollandalı bilim adamları imdadıma yetişti (Aslında onlar çoktan yapmış da, ben kafamı toprağa gömmüşüm). Evet, yapmışlar: Karnına bir iğne, 23 gün sonra dal gibisin. Tutmayın beni, bu sefer yapacağım! Yıllardır girdiğim iddiaların toplam ödülünü isterim!
Beta HCG nedir diye merak ediyorsanız sizlere kısaca aktarayım:
23 gün süre boyunca her gün göbek deliği çevresine insülin iğnesiyle Beta HCG enjekte edilmektedir. Enjeksiyon, hastalarda herhangi bir acı, yanma ve morluk hissi meydana getirmemektedir. Bu 23 gün içerisinde programın uygulandığı kişi kilosunun yüzde 10’unu (yağdan) kaybetmektedir.
Tıp dünyasının son harikalarından olan ve sadece 23 günde hem estetik bir görünüm, hem de sağlık vadeden Beta HCG sağlıklı yaşam paketi programı, dünyada yaklaşık 20 yıldır uygulanmaktadır.
En önemli nokta; verilen kiloların artık bir daha asla geri alınmamasıdır. Ne kadar kilo verirseniz verin, vücudunuzda sarkma olmadığı gibi aksine sıklaşır.
Beta HCG, hamile kadınların plasentasından yapılmaktadır ve tamamen doğal bir maddedir. Hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır. 12 yaşından küçük çocuklar, hamile ve doğum kontrol hapı kullanan bayanlar dışında herkes bu tedaviyi uygulayabilir. Bu tedavide başarı oranı yüzde 100’dür. 1959 yılında Dr. Simon tarafından geliştirilen Beta HCG isimli ilaç, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA-Food and Drug Administration) tarafından onaylanmıştır.
HCG yöntemi ile vücuttaki depolanmış yağlar erirken, aynı zamanda enerjiye dönüşerek size sağlık bir yaşam sunar. Şişmanlık tedavilerinde tıbbi yaklaşımlı temel esas; vücuttaki su ve protein kaybını engelleyerek yağların eritilmesidir. Bu yaklaşımın neticelerini içinde barındıran bu yeni yöntem, şişmanlık tedavisinde en etkili ve en son yöntemdir denilebilir.
Bu tedavi ile hastalar aç kalmamakta; bitkinlik, yorgunluk ve halsizlik gibi durumları yaşamamaktadır. Tedavinin uygulandığı kişilerde yastık yağları (olması zorunlu olan yağlar, yani yüzümüze ya da vücudumuza şekil veren yağlar) etkilememektedir. Etkilediği yağlar kişilerin sonradan aldığı yağlardır. Bunlar; karın, bel, basen civarı, sırt ve bacak yağlarıdır.
Diğer diet rejimlerinde olduğu gibi kas, kemik, mineral ve sıvı kaybına neden olmamakta ve böylelikle kişi zihinsel olarak daha aktif bir yaşam sürerken görünüm olarak ta daha canlı ve genç bir özellik kazanmaktadır.
Tedavi sonrası oluşan ve kalıcı olması gereken yaşam biçiminden vazgeçilme hali dışında tekrar kilo alma riski hiçbir şekilde söz konusu değildir. Bu nedenle bu tedavi yönteminin en olumlu yönlerinden biri de kişinin özgüven kazanmasıdır.
Pervin Bulgak
Bio-Kozmetoloji Uzmanı